Dünyaya gelen her çocuk kıymetlidir. Bize büyütmek, bakım vermek, sağlıklı bireyler olarak yetiştirmek için verilmiş birer emanettirler. İşte bu yüzden, biz çocuklarımızın dengeli, düşünceli, kendilerine güveni tam ve girişimci bağımsız bireyler olarak yetişmelerini arzu ederiz. Bununla birlikte mutlu olmalarını, diğer insanlara karşı sevgi dolu, saygılı ve dürüst, ahlaki seviyeleri yüksek, bağımsız insanlar olmasını amaçlarız. Bu amacımızı gerçekleştirmek için anne babalar olarak en iyisini en güzelini yapmaya çabalarız.
Son dönemlerde anne babalar çocuk yetiştirmekle ilgili kitaplar okumakta, internetten bilgiler almakta, bilinçli ebeveynler olmak için çaba sarf etmektedirler. Artık geleneksel çocuk yetiştirmenin yerini, pedagojik donanımlarla çocuk büyütmek almıştır. Kişilik yapılanmamız, içine doğduğumuz ailede, toplumda ve topraklarda, aldığımız eğitime ve yaşadığımız kültüre göre gelişip değişse de çocukluk dönemlerinde temelleri atılır.
Çocuk, doğduğu büyüdüğü evin sistemini, ilişkisel dengesini içselleştirerek büyür. Ve her ailenin kendine özgü bir sistemi vardır. Çünkü her aile biriciktir ve her çocukta biriciktir. Mizaç özelliklerine göre, ailenin sisteminden, çocuğun yaşanılanları algılama şekli de biriciktir. Ailesel ve toplumsal sistemler arasındaki etkileşimler ilişkiler, çocuğun gelişiminde zaman zaman zorluklar, çaresizlikler yaşatır. Bu zorlukları profesyonel bir destekle aşabilmek, amaçlanan çocuk yetiştirme hedefine ulaşabilmek mümkündür.
Yaşına ve yaşanılan soruna yönelik çözümler üretmek ve sorunun çözümündeki sorumlulukları almak için belki küçücük bir dokunuş, bir yönlendirme yeterli olacaktır. Çocuk ve ergen danışmanlığı bu dokunuşu size sağlar.