Hayata Tutunmak
Bir bebeğin var oluşu ile ilgili videolara internet ortamında çoğumuz denk gelmişizdir. İlk sperm ve yumurtanın buluşma anı, gebelik sürecinin, bebek gelişiminin hafta hafta anlatımı, ne müthiş bir serüvendir. Yaratılış mucizemizdir bu bizim.
Bilimsel olarak bildiğimiz şudur ki; kadın ve erkeğin cinsel birlikteliği sonucu anne rahmine tutunmuş, büyümüş, gelişmiş ve olgunlaştığımız zaman doğum olayı ile bu dünyaya gözlerimizi açtığımızdır. Evet bu süreç böyle işler. Ama derinden baktığımızda, kadının yumurtası kendini hazırlamış ve döllenmek için beklemektedir. Erkeğin minimum 20 milyon spermi yola çıkmıştır buluşma anı için. İşte bizim gücümüzün kaynağı tam da buradadır insan olarak. 20 milyon sperm bir yarışa çıkar. Kimi yolda telef olur, kimi de zayıf düşer geride kalır. Ve yumurta kendisine ulaşan spermlerin içindeki en sağlıklı, en güçlü spermi seçer. Onca yolu aşıp, dinç kalan, sağlıklı olan sperm yarışı kazanır. Döllenme gerçekleştikten sonra rahme tutunmak, gelişmek, büyümek zamanıdır. Rahme tutunmak hayata tutunmaktır. Hayatı karşılamaktır ve mücadelenin başladığı andır o an.
Biz en sağlıklı sperme tutunmuş, 9 aylık serüveni tamamlamış ve bu zorlu yolculuğu tamamlayarak dünyaya gelmişsek, oluşumumuzun en başından çok güçlüyüz demektir. Kendimizi en yalnız, en çaresiz en güçsüz hissettiğimiz zamanlarda, dünyaya geliş serüvenimizi düşünmek, yaşadığımız zorlu zaman dilimini aşmakta çok yardımcı olacaktır. Kim bilir belki de insan ilk bilinçli seçimini aslında spermini seçerken yapmıştır. Dünyaya gelmek bizim seçimimiz midir? Bu tartışmalı bir konu olmakla birlikte, bilimin bize söylediği gerçek, en sağlıklı spermin seçildiği yönündedir.
Bazı yaşam olayları karşısında her birimiz zaman zaman kendimizi güçsüz, başarısız, bitmiş hissederiz. Böyle zamanlarda yanımızda yakınımızda bizi anlayan bizi dinleyen bize destek olan birilerine ihtiyaç duyarız. Aslında bu ihtiyaç kendimizde var olanı hatırlatacak olan kişiyedir. Bazen, hayatımızda böyle insanlar var olmasına rağmen, o kişilere ulaşamayız. Böyle zamanlar için bilmeliyiz ki, biz bu dünyaya gelirken en zorlu yolları aşarak geldik. Şimdi yaşadığımız zorluğu aşacak güç bizim kendimizdedir, içimizdedir. Sadece bunu tekrar tekrar kendimize hatırlatmamız yeterlidir. Ya da profesyonel bir kişinin hatırlatmasına ihtiyacımız vardır.